Open top menu
23 Temmuz 2014 Çarşamba

 Hepimizin bildiği üzere üniversite sonuçları açıklandı. Şaka yapıyorum tabi ki ülkemizde yaşayan binlerce insan bunu bilmiyor bile. Neden bilsinler ki onları ilgilendirmediği sürece. Fakat iş üniversite sonuçlarını dört gözle bekleyen öğrencilere gelince değişiyor tabi. Tanıdığının çocuğu, onun kızı, bunun oğluna gelince "Sizin çocuk naptı, nereyi kazandı?" diye sormadan da geçmiyorlar. Birden dikkat kesiliyorlar sanki sordukları soru onlara bir şey katacakmış gibi. Sanki çok da umurlarındaymış gibi... Öğrencimiz toplum kriterleri ve ya soran kişinin seviyesine göre iyi bir yeri kazanmışsa ne ala. Böbürlenerek cevap veriyor ebeveynimiz. durum tam tersi olduğunda ise mutlaka mantıklı bir açıklama getiriyorlar "Kazanamadı." cümlesinin ardından. Bir de bu soruyu öğrenciye soranlar var. Az da olsa istediği bir yeri tutturanlar gülümseyerek cevap verebiliyorken kazanamadığı için muzdarip olan gencimizin içinde fırtınalar kopuyor, içi içini yiyor belki ama ağzından "Seneye inşallah." sözleri çıkıyor çoğunlukla. Evet bay çok meraklı, istediğin sorunun cevabını aldın. Bundan maksimum birkaç saate de unutacaksın o öylesine sorduğun soruyu. Ama o genç için öyle olmuyor maalesef. Senin gibilerle uğraşıyor uzunca bir süre. Kendi içinde savaş açıyor bildiğin. Senin o kalıplaşmış avutma sözlerin onun için hiçbir şey ifade etmiyor daha ne konuşuyorsun. Sen konuştukça kafanı patlatmak isteyen bir genç var karşında. Şanslısın ki sitem etmediklerinden biri olmalısın.
   Peki tüm bunları düşününce, çok mu lazımdı o soruyu sormak, o cevabı vermek, o sınavı kazanmak, o sınava girmek, o sınava gençliğini vererek çalışmak, o okula gitmek. Amacı nedir tüm bunların? Okul... Okul eğitim yeridir ve orada hayata dair bilgiler öğrenmek için gideriz. Kendimizi yetiştirmek, merak ettiklerimizi dindirmek, kendimizi tanımak, evreni keşfetmek ve öğrenebildiğimiz kadar öğrenmek... Peki buna neden etik ve sosyal değerler yükleyip hangi okulda okuduğumuz ve ya okuyacağımız konusunda yüzeysel tartışmalar yapar insanlar? Bir okulu daha değerli kılan şey daha kaliteli bilgiler edinilmesidir; daha çok para kazandıracak ve ya daha saygın olunacak bir meslek sahibi olmak değildir ki asıl amaç. Neden buna göre okunulan bölümü, okulu ve ya bulunduğu şehri küçümsüyorlar anlamak hiç güç değil. Bir yerden sonra bilinçaltına giden tek şeyin 'para' olduğu insanların göz bebeklerinde yeşil bir dolar işareti var sanırım ki her olaya bu yönden bakıyorlar. Yoksa çok da önemli değil onlar için eğitimdir, mutluluktur, sevinçtir, eğlencedir. Çünkü onlara sadece parayla ulaşılabileceğini düşünürler. 
  Bir gencin ilk hayali genellikle çok mutlu olmaktır. Bu yüzden çoğu genç üniversiteye gitmeden istediği bir mesleği yapmayı ve ya çok para kazanabileceği bir bölümde okumayı hedefler. Olaya maddi açıdan bakanlar içlerindeki birçok şeyi ne yazık ki kaybetmişlerdir. Fakat hala umudu olup sadece mutluluk peşinde olup parayı ikinci plana atan gençler ise hayatın acı tecrübelerini edinmek zorunda kalırlar çok zaman. Kimi istediği bölüme gidemez kimi gider ama açlıktan bunu düşünmez olur. Az bir kısmı bu ikisini de gerçekleştirir ama bu sefer başka zorluklar ortaya çıkar. Yani istisnasız herkes bir zorlukla karşı karşıya gelir. mühim olan bu zorlukların derecesidir. Öyle ki sevdiğimiz bir hayatı sürerken ortaya çıkan zorluklara kolayca göğüs gerebilirken zaten mutsuz olduğumuz bir hayatta bir de aksilikler çıkınca iyiden dayanılmaz olur. İşte bu yüzden sadece istediğimiz gibi bir hayatı yaşamaya odaklanmalıyız. Diğer insanların ne dediğini dinlerken de bu imkansız olabilir.
  Kendi hayatınızın kahramanı ancak siz olabilirsiniz, bu da ancak kendinizi dinlerken olabilir. Konuşurlar, sorarlar, azarlarlar, baskı yaparlar ama üzemezler, kıramazlar, sinirlendiremezler, yenemezler; tabi kendi kontrolünüzü elinize alıp bunları sadece sizin yapabileceğini öğrendiğinizde... 
Different Themes
Written by Lovely

Aenean quis feugiat elit. Quisque ultricies sollicitudin ante ut venenatis. Nulla dapibus placerat faucibus. Aenean quis leo non neque ultrices scelerisque. Nullam nec vulputate velit. Etiam fermentum turpis at magna tristique interdum.

Sonraki Kayıt
This is the last post.

0 yorum